Sivil Örümceğim Ağına Düşen Fenerbahçe
Sivil örümceğin ağına önce kendileri bilerek ve isteyerek düştüler.
Bu sivil örümcekler bu sömürüye hizmet etmekten gurur duymaktadırlar.
Chathame House kurumsal ortağı Koç Holding oldu. Daha önce kimdi? Akbank yönetim kurulu başkanı Suzan Sabancı Dinçer...
Chatham House kimdir?
1921 yılında Servi Osmanlıya imzalatan İngiliz zihniyettir.
Bu zihniyete 2009-2016 yılları atasında Akbank ve Suzan Sabancı Dinçer,
2016 yılından bu yana Koç Holding ve Ali Koç hizmet etmektedir.
Bugün ki amaçları nedir?
Ülkemizdeki ekonomik işgali gerçekleştirmek ve sömürüyü sürekli hale getirmektir.
Feberbahçe gibi büyük bir kitlesi olan kulübün hedef alınmış olmasının altında yatan gerçek sebep budur.
Önce Fenerbahçe kulübüne sızdılar, sonra yönetimde yer aldılar, kulübün borsaya kote edilmesini sağladılar, şimdi kulübü yönetmeye başlayacaklar.
Gelecekte kulübün satılmasını isterlerse kimse şaşmamalıdır.
Amaç Fenerbahçe ve diğer büyük kulüpleri sermaye sahiplerine satmaktır.
Bunu bugünden yazmak ve uyarmak boynumuzun borcudur.
Paraya malzeme olan spor, spor olmaktan çıkmıştır.
Spor kulüplerinin ticari bir malı gibi alınıp satılan ve bundan alınmayan hatta gurur duyan sporcular İNSAN TİCARETİNE konudur ve maddi menfaat sağladıkları için de hiç rahatsız değiller.
Spor kulüpleri arasındaki bu insan ticareti en karlı ve en kirli ticarettir.
Sporla zerre kadar alakası olmayanların sırf sermaye sahibi ve karlı işleri seven sermaye sahiplerinin bu işe girmesi spor kulüplerini yönetmeye kalkmalarının sebebi insan ticaretinin çok karlı olmasıdır.
Spordan çok görsel bir şov olan ve borsaya kote edilerek parayla para kazananların aracı olan spor kulüplerinin küresel sermaye komisyoncularına teslim edilmesine aslında şaşmamak gerekir.
Gelecekte spor kulüplerini de özelleştirmeye kalkıp sermaye komisyoncusu kodamanlara satılmasına zarar ediyor, satılması gerekiyor bahaneleriyle ve medya terörünü aynı özelleştirmelerde halkı kandırmak için kullandıkları gibi kullanmaya kalkacaklar.
Bunun batı da örnekleri var zaten. Batıda ki örnekleriyle ikna ederek bu kulüpleri de ele geçirmek için bir girişimdir.
Sivil Örümceğin Ağı Nedir?
Sivil Örümceğin Ağında kitabının yazarı Mustafa Yıldırım bu ağı aşağıdaki gibi tarif etmektedir.
"ABD parti örgütleri, Quantum şirketleri bankerleri (Temsilcileri George Soros), Alman, İngiliz, Fransız, Hollanda, Belçika siyasal partileri ve uluslararası şirketlere bağlı örgütlerden oluşan şebekenin çabalarıyla bir çok ülkede kütleler eylemlere sürüklendiler. Bazen ülke bütçelerini de aşan paralarla kışkırtılan bu eylemlerle, tarihsel köklere dayanan iç yapılar parçalandı; çok partili, ama güdümlü bir siyasal ortam oluştu. Ülkenin doğal kaynakları, sanayileri, para piyasaları, bankerlerin ya da kartellerin eline geçti. Nato Genişletme Projesi uyarınca yeni üye ülkelerde üsler kuruldu; güvenlik kurumları ABD'nin emrine girdi.
Ülkemizde de azınlık milliyetçiliği örgütlenmesi, örümcek ağıyla bütünleşti. "Yerel yönetimlerde özerklik" çalışmasıyla, kurulması düşünülen federasyonun altyapısı oluşturuldu. Yabancı devletlerin elçiliklerinde, yayılma örgütlerinde yıllarca çalışmış olanlar meclise girdiler, hatta bakan oldular.
Örümcek ağı örgütleri, lider adaylarını seçtiler ve ödül olarak onları ABD'ye gönderdiler. Güdümlü örgütlerin temsilcileri, yıllarca yabancılarla birlikte hazırladıkları Anayasa tasarılarını ortaya sürdüler. Emekli TSK yöneticileriyle Örümcek Ağı'nın önde gelenleri, aynı kurullarda çalışmaya başladılar. ABD operatörlerinin amaçladıkları gibi "toplumsal algılama dizgesi" yeniden üretildi. "Uluslararası Din Hürriyeti" senaryosu ile güçlendirilen tarikatlarla azınlık milliyetçisi liberal teslimiyetçiler, aynı cephede yan yana geldiler.
Sorunlar ve çözümler açıktır: Ülkemizdeki, örümcek ağını destekleyen CIA, Mossad, MI6, BND, Savama gibi örgütlerin istihbarat ağları ortaya çıkarılmadıkça, yabancıların içerideki ortaklarının girişimleri engellenemeyeceğinden bu konudaki araştırma ve değerlendirme görevi de artık ertelenemez..." Sivil Örümceğin Ağında - Mustafa Yıldırım - 23 Nisan 2009 Basın sunuş bölümünden...
Bu ağın emrinde ülkemiz aleyhine faaliyet gösteren Koç Holding, Sabancı ve kısaca Tüsiad denen işbirlikçilerin bu ihanetlerini halkın gözünden kaçırmak için Fenerbahçe'yi kullanmaya kalkarak üzerini örtmeye çalışmalarına destek olanların hepsi aynı yolun yolcusudur.
Bilderberg Mafyası Nedir?
Bilderberg Felaketleri
Sanırım ne olduğunu bilmeyen çoktur,
Dünya tekelci sermayesinin dayatma adına mafyasının,
Gizli örgüt gibi toplantı yaptıkları yerdir burası.
Tekelci sermayenin siyasi koludur,
Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerde,
Gözlerden ırak, polis kontrolünde,
Basına bile yasak gizli bir toplantıdır.
Bu şartlı ve dayatma toplantısına kimler katılır?
Toplantıdan aldığı izlenimlere göre yazılar yazar seçilmiş gazeteciler,
Zaten toplantının amacı orada tembihlenen niyetleri dışarıya aktarmaktır,
Nedense not tutmak, resim çekmek, şeffaf olmak yasaktır.
Dünya mafyası toplantılarına katılanların şeffaflıktan bahsetmelerine kanmayın,
Algı oluşturarak kendilerini gizlemek içindir.
Ülkemizden de sermaye adına mafyalığa soyunmuş birileri seçiyordu,
Siyasetçileri, iş adamlarını, gazetecileri,
Algı değişikliği yapan tüm unsurlar burada yerini alırlar.
Ahtapot bu satılık niyetlilere ders verir,
Ders notu tutmak bile yasaktır.
Güçlü hafıza kurnazlık ve beceri gerektirir.
Her seferinde YENİ birileri bulunur ve kullanılır.
Televizyonlarda çok bilgili sunulur, akıl danışılır,
Anlattıkları ahtapotun istediğidir, çoğu insan bilmez.
Bazıları hiç renk vermezler ağır abi rollerine bürünürler,
Bağlı oldukları kulüplerle gazetelere ilan vererek,
Hükümet devirdikleri de görülmüştür, başka karanlık işlerde,
Kendilerini dünyanın ve ülkenin sahibi sanırlar.
Bundan sonra Türk Milletine düşen bu toplantılara,
Ülkemiz adına katılanları artık deşifre etmektir.
Basında kimlerin katıldığı isimlerine kadar yazılıdır,
Kalemime kıyamadığım için isimlerini yazamıyorum, arayan bulur.
Bu ilgi şu duruma katkı sağlayacaktır,
Katılacak birileri çıkmadığı müddetçe,
Buradan bize tehdit gelmeyecektir.
Özellikle küresel sermaye işbirlikçisi,
Ülkemizin kendilerini büyük sermayesi olarak,
Tanıtanlara çok büyük ders olacaktır.
Bu felaketin ülkemizi ve dünyayı ele geçirme,
Niyeti kursaklarında kalacaktır.
2015 yılında yazmıştım bu satırları...Şimdi isimlerini de yazmak gereği şart oldu.
Bilderberg mafyasını basında çıkan haberlerden aldığım görsel ve yazılarla anlatmak daha doğru olacaktır.
Bu çetenin ülkemizdeki en son yetkilisi 2004 yılından 2015 yılına kadar Mustafa Koç olup bu çetenin gizli toplantılarına katılan siyasetçi, iş adamı, gazeteci ve kullanılacak kim varsa onlara kendisi karar vermekteydi.
En son yaptıkları toplantıda sanki bunların göreviymiş gibi Deaş terör örgütünü görüşmek adı altında Türk Mevsimini planlıyorlardı.
1950 yılından bu yana bu mafyanın gizli toplantılarına ülkemizden katılanların isimlerini ibret olsun diye kimse unutmamalıdır. Liste halinde de yazmayı bir görev biliyorum.
Adnan Menderes,
Nuri Eren,
Nuri Birgi,
Selahattin Beyazıt,
İhsan Sabri Çağlayangil,
Cem Boyner,
Gazi Erçel,
Emre Gönensay,
İsmail Cem,
Mustafa Koç,
Suzan Sabancı Dinçer,
Sedat Ergin,
Nuri Çolakoğlu,
Hasan Cemal,
Soli Özel,
Ruşen Çakır,
Cengiz Candar,
Zeynep Göğüş,
Fehmi Koru,
Sami Kohen,
Fuat Keyman,
Serpil Timuray,
Enis Berberoğlu
Faik Öztrak,
Zeynep Damla Gürel.
Ülkemizde yaşanan ne kadar darbe, kriz, kötülük varsa hepsinin altından sivil örümceğin ağında ki bu işbirlikçiler ve kullandıkları kişiler çıkmaktadır.
Gazi Erçel ismi için ayrı bir parantez açmasam olmaz. Çünkü 2001 yılı krizinde kendisi Merkez Bankası Başkanıydı. Kurun iki katına çıkacağı haberini başta Akbank olmak üzere bankalara bilgi vererek bir gecede milyar dolar vurgunlar vurmasına sebep oldu. O tarihte Akbank'ın bir şubesinde çalışıyordum. Akbank; "Krizden büyüyerek çıkan tek banka olduk" diye övünüyordu. Aynı anda anlamamıştık. Nasıl olur kriz ve krizden büyüyerek çıkmak. Sonradan gazetelere küçük bir haber olarak da yansısa anladık ki Gazi Erçel bankadaki parasını dolara çevirmiş ve iki katına çıkacağı haberini uçurmuş. Bu ihanetin üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen adalet önünde hesabı sorulmamış vurgun vurulan ve bedeli Türk Milletince ödenen tutar geri iade edilmemiştir.
Dünya mafyası
Washington’da bir araya geldi!
Bu yıl BİLDERBERG
cemaati, Amerika’nın Virginia eyaletinde ünlü Marriott otelinde toplandı..
2012 Bilderberg’ine
davet edilen 5 kişi arasında daimi katılımcılar Koç Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Mustafa Koç ve Ali Babacan’ın yanısıra Vodafone Türkiye İcra kurulu
başkanı Serpil Timuray, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İstanbul Politika
Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman ve gazeteci Enis Berberoğlu
bulunmaktadır.
Bu yılki Bilderberg
Toplantısı’nın ‘karar vericileri’ arasında Henry Kissinger, Dünya Bankası
Başkanı Robert Zoellick, Dünya Ticaret Örgütü Başkanı Pascal Lamyi, Google
Başkanı Eric Schmidt gibi isimler vardır.
Her yıl başka bir
ülkede buluşan Bilderbergciler, 2008’deki ABD seçimlerinden önce de Amerika’da
toplanmışlardı. O zaman dünyaya Obama’yı ‘hediye’ ettiler. 4 yıl
sonra Bilderberg, dünya kanla imtihan edilirken, yine bir seçim öncesi
Amerika’da toplandı.. Dünyaya yeni bir kukla ve yeni bir savaş baronu
belirleyecekler.
Bu masonik gizli
CEMAAT 1920’lerden beri dünyanın geleceğine el koyuyor.. Küresel çete dünyadaki
tüm sermayenin yüzde 65’ini elinde tutuyor ve ve tüm ülkelerde GİZLİ
gündemlerini uygulamak için ÖRÜMCEK AĞLARI örgütlüyor..
CFR (Dış İlişkiler
Konseyi), Trileteral ve BİLDERBERG her yıl gizli toplantılarla dünyanın en
güçlü 100 küsur kişisini bir yerde topluyor ve hepimizi etkileyecek kararlar
alıyor.. Erol BİLBİLİK bu çeteyi şöyle özetliyor:
‘Uluslararası dev tröstler adına dünyayı
yöneten üç gizli örgüt vardır.
Bu yapılanmanın en üst örgütü Dış İlişkiler
Konseyi (CFR), onun bir alt örgütü Üçlü Komisyon (TC) ve bunun bir alt örgütü
de Bilderberg Grubu (BG)’dur.
Her üç örgütün de Kuzey Amerika, Batı Avrupa
ve Japonya’dan olmak üzere toplam beş bine yakın üyesi vardır.
Türkiye’nin Bilderberg Grubu‘na mensup yaklaşık 40′a yakın
yaşayan üyesi vardır.’
Bilderberg’in kurucusu
Hollanda Prensi Bernard ve sosyolog Dr. Joseph Hieronim Retinger’di.
Retinger Bilderberg
kurallarını anlatırken “Batı’nın etik ve kültürel değerlerini paylaşmayı ve
savunmayı’ şart koşmuştu.. Katılımcılar finans baronları, işadamları,
siyasiler, ticari örgütler, diplomatlar ve medya mensuplarından oluşacaktı…
Erol
Bilbilik, ‘Bilderberg aslında Amerikan sermayesinin ve elitinin, CIA’in
Avrupa ayağıdır.’ der. Bu masonik gizli teşkilatın ülkelerin kaderleriyle
ilgili çok gizli kararlar aldığını Türkiye’nin kaderinin de bu toplantılarda
tayin edildiğini anlatır. (Dünyayı yöneten gizli örgütler- Erol Bilbilik)
‘Türkiye’yi uzun dönem
yöneten pek çok kişi Bilderberg üyesi olarak kalmıştır. 1950’li yıllardan sonra
pek çok iç ve dış politikayı Türkler değil, Bilderberg, CFR ve Trilateral
Komisyon Üyeleri belirlemiştir.’
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanlığı’na, Bülent Ecevit ve Mesut Yılmaz ise Başbakanlığa Bilderberg
toplantıları sonrasında yürümüştür…
Bülent Erandaç dün
Takvim gazetesinde, Bilderberg toplantılarına katılan Türk’lerden ve küresel
efendilerin ‘derin ilişkilerinin’ Türkiye ayağından örnekler verdi.
‘1995: Toplantıya katılan Cem Boyner parti
kurdu.
1996: Toplantıya katılan Merkez Bankası
Başkanı Gazi Erçel ile Dışişleri Bakanı EMRE GÖNENSAY yurda döndü, 4 gün sonra
hükümet düştü.
GAZİ ERÇEL, 28 Şubat darbe hükümetlerinde
Merkez Bankası Başkanı idi. Türkiye’nin yaşadığı en büyük krize giden günlerde
paranın rotasını çiziyordu.
1998: Toplantısına katılan merhum Dışişleri
bakanı merhum İSMAİL CEM de parti kurdu.
2002: Dünya Bankası’nı bıraktı, 3 Mart 2001’de
Ecevit Hükümetinin Ekonomi Bakanı oldu.
2004 yılından itibaren, Koç Holding Yön. Kur.
Başkanı MUSTAFA KOÇ’un liderliği başladı.
2007 yılı Türkiye için çok önemli bir yıldı.
İlginçtir Bilderberg toplantısı da İstanbul’da yapıldı. Cumhurbaşkanlığı
seçimi, 27 Nisan e-muhtırası, Hudson darbe toplantıları da o yıldı.
SONUÇ: Derin dünya olaylarının şifrelerini istiyorsanız,
Bilderberg toplantılarına ve katılanlara bakınız..’
Bilderberg’in Türkiye
sorumlusu Henry Kissinger’dır.. Ve Koç Holding yönetim kurulu başkanı Mustafa
Koç her toplantıya katılır ve Türkiye sorumlusudur.. Sabancı grubundan Suzan
Sabancı da hemen her toplantıya katılmakta ya da Sabancı grubunu temsilen
birileri davetliler arasında bulunmaktadır.. Ali Babacan daimi katılımcı
gibidir. CHP’den Faik Öztrak ve CHP eski milletvekili, Cumhurbaşkanı Gül’ün
danışmanı Zeynep Damla Gürel katılımcı olmuştur..
Son 10 yıldır ‘küresel
cemaat toplantılarına’ katılan gazeteci ve akademisyenler arasında Sedat
Ergin, Nuri Çolakoğlu, Hasan Cemal, Soli Özel Ruşen Çakır, Cengiz Çandar,
Zeynep Göğüş, Fehmi Koru, Sami Kohen gibi isimlere rastlanmaktadır.. Bu yıl
onlara Fuat Keyman ve Enis Berberoğlu katılmıştır.
3 Haziran sonrası bu
yıl Bilderberg’de alınan kararların kokuları çıkar. Katılımcıların beyanlarını
dikkatle takip edin.. Gerek Amerikan seçimlerinin sonuçlarını, İsrail
oyunlarını, gerek Suriye ve İran’daki gelişmeleri, Çin ve Pasifik’deki küresel
cemaatin adımlarını koklayacaksınız..
Türkiye’ye biçilen
‘rol’ için de ‘Türk’ Bilderberg ‘severlerin’ beyanlarındaki satır aralarını iyi
takip edin…
Bu mafyanın ilk toplantılarına katılan Adnan Menderes olmuştur.
1950 yılından bu yana halktan yetki alan ne kadar iktidar varsa bu çetenin emrine girmiş vatanımız ve milletimiz aleyhine işbirliği yapmışlardır.
Koç ve Sabancı deyince artık aklımıza sanayi ve üretim değil, ihanet gelmektedir. Üretimde yaptıkları söylenemez. Perakendeci olup marketlerinde limon, kamera, cep telefonu satarak esnafa rakip olarak ithalat ürünleri satmaktadırlar.
Ve son 16 yılda yapılan özelleştirmeler sonucu ülkemizin en büyük kurumu olan Tüpraş Koç ve İngilizlere satıldı.
Fenerbahçe sıradaki satıştır.
Gerçeği gördüğü ve bildiği halde yalanlara inanmak, aptallıktır.
Önder Karaçay